Bağlanma- Aşkı Bulmanın ve Korumanın Bilimsel Yolları
Kitap bizi eskileri götürmüyor, kişisel tarihimizin başladığı yere götürüyor. En savunmasız, ihtiyaçlarımızı dile getirmek için elimizden sadece ağlamanın geldiği o dönemlerin, aslında hayatımızın ne kadar merkezinde rol aldığını anlatıyor. Bağlanma biçimlerimizin özellikle romantik ilişkilerde nasıl devreye girdiğini, kişiliğinizde ve ilişkinizde yaşanan çatışmaların kökenine inip çözüm yollarına götüren, herkesin fayda göreceğine inandığım bir kitap.
…
“Her birey kendine bakmak durumundadır.
Ayrıca iç huzurunuzun en yakınınızdaki insan tarafından bozulmasına izin vermemeyi öğrenmelisiniz. Eğer partneriniz güvenlik hissinizi tehdit edecek şekilde davranırsa, kendinizi bu durumdan duygusal olarak uzaklaştırabilmelisiniz; “kendinize odaklanın” ve sakin kalın. Bunu yapamıyorsanız sizde bir sorun var demektir. Karşı tarafın ağına düşmüş ya da “karşılıklı bağımlı” olabilirsiniz ve daha iyi “sınırlar” çizmeyi ögrenmek zorundasınız.”—(s.29)
…
“Mantıken gitmeniz gerektigini bilirsiniz ama duygusal beyniniz bu hamlede bulunmaya henüz hazır olmayabilir. Bağlanma sisteminizi olusturan duygusal devreler bizi yalnız kalmaktan uzak tutacak biçimde evrilmiştir. Kendimizi tekrar sevgilimizin güvenli kollarına atmamızı sağlayan şey, yalnız kaldığımızda hissettiğimiz güçlü acı olur. Calışmalara göre, partnerimizden ayrıldığımızda ya da bacağımızı kırdığımızda beynin aynı bölgeleri harekete geçiyor. Bağlanma figüründen ayrılmaya tepki olarak beynimiz tıpkı fiziksel acıya verdiği tepkiyi veriyor.”—(s.186)